Thursday, July 19, 2007

Çocuk Denilen Mucize

Çocuklar çok çabuk büyürler!Sürekli beraberken onların ne kadar büyüdüklerini pek farketmeyiz genelde. 1-2 ay aradan sonra görüştüğümüz bir arkadaşımız , yakınımız görünce çocuğu-Maşallah ne kadar büyümüş! dediğinde,-Ya!Büyümüş mü teyzesi? bunu çocuğumuza iyi baktığımıza övgü olarak kabul ederiz.Gerçekten de bir kaç ayda bile çok büyür, değişir ve gelişir çocuklar. Özellikle ilk 3 yılda. 9 aylıkken yürüyemeyen çocuk 12 aylıkken artık yürüyor, bıcır bıcır geziyordur evin içinde. 2,5 yaşında altı bezlenen çocuğu bir kaç ay sonra gördüğümüzde -Annneeee!bitti, diye bağırıyordur tuvaletten.2 yaşında 50-100 kelimeyi yarım yamalak söyleyen afacanlar, 3 yaşında susmak nedir bilmezler.
Efe 4 yaşına yaklaşıyor, 3,5 ay sonra 4 yaşını dolduracak. Geriye dönüp baktığımda ne heyecanlar yaşattı bize. Efe 3 aylıkken ağzından salyalar akıtıyordu. Diş mi çıkarıyor yoksa, dedik doktoruna.Yok canım daha erken dedi.Efe 4,5 aylıkken 2 alt dişi ile sırıtıp duruyordu.6 aylıkken emekliyor, 7 aylıkken desteksiz oturuyor, 8 aylıkken tutunup ayağa kalkıyor, 9 aylıkken elimizden tutup yürümek için can atıyor, 10,5 aylıkkende yürüyordu. Ben bu gelişmelerin hepsine saniye saniye tanık oldum.Birgün yüzüstü yatağa bırakıp odadan çıktım döndüğümde sırtüstü yatıyordu. Yanımda arkadaşım Zeliha da vardı, ya Zeliha ben Efe'yi yüzüstü bırakmadım mı dedim,evet, dedi, ama biz yine de acaba yanlış mı hatırlıyoruz dedik, ertesi gün görünce döndüğünü emin olduk.
Genelde çocuklar önce oturur sonra emekler. Efe emekliyor ama emekleme posizyonundan oturma pozisyonuna geçemiyordu henüz. Bir gün Efe' yi yıkadım, oyun parkına bıraktım. Hızlıca bir duş alıp yanına geldiğimde Efe 'yi oturur buldum. Yine bundan yaklaşık bir ay sonra onu yıkadıktan sonra oyun parkına bıraktım, ben duş alıp döndüğümde Efe oyun parkının kenarlarından tutmuş, ayakta bana sırıtıyordu. 3 yıl sonra bile o halinin çok şirin olduğu nu hatırlıyorum. Nasıl şaşırmış , sevinmiştim. Yürümesine gelince, Efe 7 aylıkken kuzenim ısrarla kendi oğlunun kullandığı yürüteci verdi bize ve çok sık kullanmazsınız, ama ara sıra koyunca yürütece çok eğleniyorlar dedi. Ben de günde 10-15 dakika koyuyordum yürütece. Hakikaten çok keyif alıyordu, evin dört bir yanını dolaşıyor, çekmecelerin başına geçip, 15 dakikada evin altını üstüne getiriyordu.Bir ay sonra biz yurt dışına gittik bir kaç aylığına, tabi orda yürütecimiz olmayınca Efe bu keyiften mahrum kaldı. Ama bu seferde her dakika babasının ya da benim elimi tutuyor, başlıyor yalpalaya yalpalaya yürümeye. 10,5 aylıkken elini koltuktan bırakıp, bir-iki adım attı, ben eşime Efe yürüdü dedim, yok canım , sana öyle gelmiştir dedi. 1 hafta sonra Efe evde turluyordu. Bir gün -Efe 2 yaşındaydı-televizyon açık ve ekranda bir alt yazı var. Efe ekrana yaklaştı, eliyle işaret ederek, i, i, i, n, n, n diye harfleri söylemeye başladı. Alt yazı "Atilla İlhanı 'ın Anısına" ydı. Eşimde ben de şok olduk. Biz Efe 'ye 1 yaşından itibaren "dahi bebek" cdlerini izletmeye başlamıştık, ama, o yaşta harfleri öğrenmiş olacağı aklımıza bile gelmezdi.O sıralarda Efe daha doğru düzgün konuşamıyor, biz söylediği kelimelerin listesini yapıyorduk sürekli.2 . yaşgününden sonra sanki Efe ye sihirli bir el değdi, tek tük kelimeler söyleyen çocuk bülbül gibi konuşmaya başladı.Çocuklar anne babalarına gün geçmiyor ki yeni bir şaşkınlık ve mutluluk yaşatmasın.
Efe 2,5 yaşına gelinceye kadar ona kendim baktım ve her anına her gelişimine şahit oldum. Hepsini mutlulukla hatırlıyorum. İnternette anne çocuk sitelerinde çalışan annelerin yazılarını okudukça kendimi çok şanslı hissediyorum. Hepsi çocuklarının ilk adımlarını bile göremediklerinden üzüntüyle bahsediyorlar.

No comments: