Monday, December 4, 2006

Aile İçi Şiddet

Aile içi şiddet nedir?
Ailenin fertlerinin birbirlerine uyguladıkları fiziksel, ruhsal şiddet,yani, dövme,bağırma, aşağılama,çocuğun ihmal edilmesi, cinsel istismar vs., aile içi şiddet olarak tanımlanır. Ülkemizde kadına ve çocuğa şiddet uygulanması çok yaygın, yaygın olduğu kadar da hoşgörülen bir tutumdur. Hepimiz gittiğimiz bir alışveriş merkezinde çocuğunu tokatlayan, azarlayan anne-babaya rastlamışızdır. Bu o kadar doğal kabul edilir bir durumdur ki, bir de tebessümle seyrederiz.Anne babanın çileden çıkmakta haklı olduklarını düşünürüz.Ne de olsa çok bilen atalarımız "kızını dövmeyen dizini döver,kadının karnından sıpayı,sırtından sopayı eksik etmeyeceksin,nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" incileri ile bize eğitimde dayağın vazgeçilmez bir yöntem olduğunu öğretmişlerdir. Biz de Türk toplumu olarak Atalarımıza çok saygı duyduğumuzdan olsa gerek, bu nasihatlarını sadakatle yerine getirmekteyiz.
Bence şiddetin en önemli sebebi budur. Şiddete karşı gösterdiğimiz bu hoşgörülü yaklaşım. Aile içi şiddeti, adı üzerinde ailenin iç meselesi olarak görmemiz, şiddetin yaygınlaşmasında önemli bir etken. Komşumuzun dairesinden gelen feryatlara kulak tıkamamızın,kocasıdır, sever de döver de anlayışımızın sayesinde, şiddet uygulayan eşler, anne-babalar, yüzleri dahi kızarmadan toplum içinde yaşayabilmektedir.
Aile içi şiddeti doğuran ikinci sebep, şiddete başvuran kişinin ruhsal bozukluğudur.Kişi ruh hastasıdır ve şiddetin normal olduğunu düşünmektedir, ya da kişi şiddete başvurmaktan kendisini alıkoyamamaktadır.
Aile içi şiddetin mağdurları genellikle kadınlar ve çocuklardır. Kadına şiddeti kocası, çocuğa şiddeti ise anne ve baba yada yaşça büyük kardeşleri uygulamaktadır. Bu da gösteriyor ki kişinin fiziken güçlü, mağdurun güçsüz olması aile içi şiddetin genel profilidir.Çocukken, anne babası büyük ve güçlü oldukları için onlardan dayak yiyen çocuk, güçlü olanın zayıf olanı dövmesini "normal" olarak algılayıp,büyüdüğünde de çocuğuna veya kendi karısına karşı şiddet uygulayabilecektir.
Toplumumuzda hatta tüm dünyada, kadınların erkeklere nazaran daha fazla şiddete maruz kaldıkları bir gerçek.Bunun sebebi, acaba, kadınların şiddete karşı olmaları, şiddet uygulamaktan kaçınmaları mı?Keşke öyle olsa,ama,yazık ki sebebi bu değil bence. Sebep fiziken erkeklerden daha güçsüz olmamız. Zira çocuğa karşı uygulanan şiddette maalesef erkeklerden pek te geri kalmıyor hemcislerimiz.
Şiddet derken kastedilen sadece kaba kuvvet değildir..Azarlama, aşağılama ,küçük düşürme,bağırma,hatta çocuğun ihmal edilmesi,fiziki ve ruhsal ihtiyaçlarının karşılanmaması da şiddet olarak kabul edilir. Çocuğunu beslemeyen, ona gerekli şefkat ve ilgiyi göstermeyen anne de şiddet uygulamaktadır çocuğuna.
Şiddetin bir türü daha var ki, son günlerde bizi insanlığımızdan dahi utandıran haberlerle gündemde olan cinsel istismar...Türkiyede bu konuda yapılmış araştırmalar var mı bilmiyorum, ama,çocuklara karşı cinsel istismarın hiç de küçümsenemeyecek oranda olduğunu düşünüyorum.
Şiddeti yer yüzünden tamamen silmek belki imkansız. Ama şiddeti azaltmak,dünyayı çocuklarımız için daha yaşanılabilir bir yer haline getirmek öncelikle biz kadınların görevi ve bizler bu kudrete sahibiz. Zira biz anneyiz. İşe çocuklarımıza şiddet uygulamayarak başlayabiliriz.Unutmayalım ki bir tek tokatta şiddet uygulamaktır.
Şiddetin hoşgörülemez , insana yakışmayan,sağlıksız bir davranış ve aynı zamanda suç olduğunu,fiziki gücün gerçekten bir üstünlük olmadığını, ve şiddete karşı yasal yollar olduğunu bilir, kabul eder ve çocuklarımıza da bunları öğretirsek,çocuklarımıza kendilerini sözle ifade etme fırsatı verirsek, şiddeti yer yüzünden belki silemeyiz,ama,hastalıklı ,normal olmayan, kabul edilemez bir davranış olarak kabul edilip,olabildiğince aza indirgenmesini, faillerinin cezalandırılmasını, mağdurlarının da utanmadan haklarını arayabilmelerini sağlayabiliriz.
Biz kadınlar fiziki olarak zayıf olabiliriz,ama, tanrının verdiği büyük bir gücümüz var. Biz anneyiz...Toplumun bireylerini dünyaya bizler getiriyor ve onları insani değerlerle donatıyoruz. Bizler evlatlarımızı ne kadar iyi yetiştirirsek,onları ne kadar çok sever, saygı duyarsak,onlarda o kadar sağlıklı bireyler olacaktır.Sağlıklı toplumları sağlıklı bireyler oluşturur...

No comments: